Mehmet Selimoviç Derviş ve Ölüm isimli kitabının konusu, eleştirisi, kısaca özeti. Mehmet Selimoviç kitapları özetleri.
Romanın Başlıca Karakterleri
Ahmed Nureddin: Romanın başkahramanı, Mevlevi tekkesinin şeyhi.
Mustafa, Hafız Muhammet, Molla Yusuf: Ahmed Nureddin’in tekke arkadaşları.
Harun: Ahmed Nureddin’in kardeşi.
Hacı Sinaneddin: Esnafın sevilen ve sayılan isimlerinden biri, işlememiş olduğu bir suçla kadıya ihbar edilir.
Ayni Efendi: Kadı. (Mahkeme başkanı)
Mustafa, Hafız Muhammet, Molla Yusuf: Ahmed Nureddin’in tekke arkadaşları.
Harun: Ahmed Nureddin’in kardeşi.
Hacı Sinaneddin: Esnafın sevilen ve sayılan isimlerinden biri, işlememiş olduğu bir suçla kadıya ihbar edilir.
Ayni Efendi: Kadı. (Mahkeme başkanı)
DERVİŞ ve ÖLÜM (Kitabın konusu, eleştirisi)
Romanın başkahramanı Ahmed Nureddin
şöyle düşünür: “Yaşım kırk. İnsan ömrünün en kötü çağı bu.
Arzulayabilmek için henüz genç, arzuladıklarımızı gerçekleştirebilmek
için ise yaşlanmış sayılırız.”
Ahmed Nureddin, Osmanlı
İmparatorluğu’nun bir vilayetinde Mevlevi tekkesinin şeyhidir. Dinine ve
inançlarına sıkı sıkıya bağlıdır. Şeyhi olduğu tekkeyi, Tanrı
misafirleri dışında; sık sık evden kaçıp nikâhsız karısıyla birlikte
olmak için tekkede kalan evli ve beş çocuklu sağır Mustafa, hayatını
sararmış kitapların arasında geçiren, Hafiz Muhammed ve yirmi beş
yaşında olmasına rağmen, yaşının canlılığıyla hiç uyuşmayacak şekilde
dikkatli, aşın ölçülü, kişisel konularda konuşmaktan kaçınan ve bu
haliyle kuşku uyandıran, güzel yazı konusunda çok yetenekli Molla Yusuf
ile paylaşır.
Bir Hıdrellez gecesi, Ahmed Nureddin’in
kardeşi Harun hapse gireli on gün olmuşken, tekkenin koruyucusu ve Kadı
Ayni Efendi’nin kayınbabası İhtiyar Caniç Hafiz Muhammed’i yanına
çağırır. Hafiz Muhammed rahatsız olduğu için davete Ahmed Nureddin
gider. Ahmed Nureddin, İhtiyar Caniç aylardır hasta yattığından
helalleşmek için çağırdığını düşünür, bu ziyaretin kendisine,
kardeşinden konu açmak için bir fırsat olacağını umar. Ancak hasta
yatağındaki İhtiyar Caniç’i görmeyi beklerken karşısına ihtiyarın otuz
yaşlarındaki güzel ve zarif kızı, Kadı’nın kansı çıkar. Kadın, Ahmed
Nureddin’i çok etkiler. Kadın, kardeşi Hasan’ın İstanbul’da öğrenimini
tamamladıktan sonra hem ailelerinin soyluluğuna hem de kendi bilgisine
uygun bir konuma erişen kardeşinin sonradan tamamen değiştiğini kimseye
sormadan işi gücü bırakıp basit insanlarla arkadaşlık kurup içki içerek
malını mülkünü israf etmeye başladığını anlatır. Ne kadar yalvardılarsa
fayda sağlamadığını, babasının bu nedenle yataklara düştüğünü, en
sonunda da babasının, oğlunu mirasından mahrum bırakmaya onu evlatlıktan
reddetmeye karar verdiğini anlatır. Kadın, Ahmet Nureddin’den, bu durum
daha da kötüye gitmeden, Hasan’ın gönüllü olarak mirastan vazgeçmesi
için kendisiyle konuşmasını rica eder. Deniş güzel kardeşine, mirastan
vazgeçirmek için konuşacağı sözü verdiği Hasan ile zaman içerisinde
giderek yakınlaşır. Hasan, Derviş’le kardeşinin nasıl olup da hapse
girdiğiyle ilgili duyduklarını paylaşır. Harun’un talihsizliği, Kadının
yanında kâtip olarak çalışmasından ileri gelir. Kentin kıyısında yaşayan
küçük mülk sahibi bir kimse hükümetin ileri gelenlerini açık şekilde
suçlamaya, haklarında konuşmaya başlar. Bu nedenle hapsedildiği kalede
sorguya çekildiğinde işlediği birçok günahı itiraf ettiği gibi dinin,
devletin, sultanın ve valinin aleyhinde de konuşur. Suçlunun henüz kente
getirilmeden hapsedilip sorgusu yapılmadan yazılmış ifadesi Harun’un
eline geçer. Neler söyleyeceği, neleri itiraf edeceği yazılı olan bu
belgenin tesadüfen eline geçmesinden kaynaklanan, gereğinden fazla
şeyler bilme durumu Harun’u hapse gönderir.
Derviş, Hasan’a hem dini konularda
yararlı olabileceği derli toplu ve kesin düşünce tarzını yıktığı için
acır, hem de sadece seyredebileceği, anlamsız özgürlüğünden ötürü de onu
kıskanır. Hasan zamanla Derviş Ahmed Nureddin’in en yakını hatta
vazgeçilmez bir ihtiyacı haline gelir. Derviş ondan güven alır, destek
görür. Hasan’ın yardımıyla kardeşi Harun’u bir an önce kurtaracağına
inanır. Hasan, Deniş ve Hafiz Muhammed’in desteğiyle babasıyla da
barışmıştır. Ahmed Nureddin, kardeşinin masumiyetine olan güçlü
inancıyla, onu kurtarabilmek için Kadı Ayni Efendi’ye, Müftü’ye ve
Kaymakam’a yaptığı ziyaretlerden sonuç alamaz. İncinir ve bir suçluyu
kurtarmak için makamını kullanıyor olmakla suçlanır.
Ve Deniş, Harun’un hapsedildiği kalede
öldürüldüğü haberini alır. Kendisinden onbeş yaş küçük, kardeşinin ölüm
haberiyle sarsılır. Camide akşam namazını kıldırdıktan sonra ölüsünü
bile göremeden gömülen kardeşinden bahseden bir vaaz verir. Suçsuz bir
insanın öldürüldüğünü, bir cinayet işlenmiş olduğunu bu cinayete sebep
olanların tüm insanları öldürmüş sayılacağını söyler.
Camide yaptığı konuşmanın geri dönüşü
şiddetle olur. Öyle ki bir defasında, sonradan kaymakamın muhafızları
olduğunu öğrendiği bir grup adı üzerine saldırırlar. Kırbaçlarıyla
Derviş’i yaralarlar. Sonrasında da Derviş kaleye hapsedilir. Işıksız,
rutubetli bir hücrede kaldığı, zaman kavramım yitirdiği, rutubetten
kemiklerinin sızladığı, günler boyunca tek tesellisi Hasan olduğundan
emin olduğu ziyaretçisinin getirdiği yiyecekler ve onu kurtaracaklarına
dair duyduğu güven olur. Artık Deniş tüm sorumlulara karşı müthiş bir
öfke duymaya başlamış, sisteme duyduğu güven yerini isyana bırakmıştır.
Gerçek suçluların ortaya çıkması için bir plan hazırlar. Esnafın sevilen
ve sayılan isimlerinden Hacı Sinaneddin’i işlememiş olduğu bir suçla
kaymakama ihbar eder. Amacı Hacı Sinaneddin’in suçsuz yere
hapsedilmesinden dolayı halkı kışkırtıp isyan çıkarmaktır. Çıkan isyan
sonucu yetkililer öldürülür ve Ahmed Nureddin, Kadı olur.
Ne var ki artık Ahmed Nureddin iktidarın
hassas dengelerini sarsmadan karar vermek durumundadır. En yakını
Hasan, imparatorluğa ihanet etmekle suçlanır. Ve kendisinden Hasan’ı
ölüme , gönderecek bir karar imzalaması beklenmektedir. Ahmed Nureddin
karan imzalayarak kardeşi için verilen kararın aynısını en yakın
arkadaşı için almak durumunda kalır. Ancak kâtibi Molla Yusuf, Ahmed
Nureddin’in düştüğü durumun farkındadır ve Hasan’a kurtaracak bir karar
yazar. Kader, Hasan’ı ölümden kurtarmıştır ancak Ahmed Nureddin, Hasan’ı
ölümden kurtaran kararın kendisine ait olmadığına kimseyi inandıramaz.
Ne iktidarın ortakları ne de Ahmet Nureddin kendisini affedemez.
http://www.nkfu.com/dervis-ve-olum-kitap-ozeti-mehmet-selimovic/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder