Fakir Baykurt’un Kaplumbağalar adlı kitabı konusu, yorumlar, kısa özeti, tanıtımı. Kaplumbağalar kitabı ile ilgili bilgi.
Kitabın Adı:Kaplumbağalar
Kitabın Yazarı:Fakir Baykurt
Kitabın Yazarı:Fakir Baykurt
Kitabın Özeti:
Tozak köyü, Ankara’ya 100 km çeker.
Köyün suyu yok denecek kadar azdır. Kızılırmak köyün uzağından geçtiği
için bir yararı dokunmaz. Köylüler alevidir. Geleneklerine ve
göreneklerine sıkı sıkıya bağlıdır. Çoğunlukla okuma yazma bilmezler ama
sağduyuları kuvvetlidir.
O yıl Tozak’a yine yaz gelmiştir, kuru
sıcak yine çevreyi kavurmaktadır. Köylüler neşeli insanlardır. Ne kadar
sıkıntılı olursa olsunlar, şarap içerek eğlenirler. Şarap ihtiyacını
çevre köylerden karşılarlar. Kendi toprakları hem susuz, hem de
kıraçtır. Bundan ötürü köyde tek bir yeşillik yoktur. Şaraba olan
düşkünlükleri, yöredeki içkiyi günah sayan Sünni köylerce alay konusu
olur. Her üzüm alım satımında Tozaklılar bin bir güçlükle karşılaşırlar.
Bu durum çok ağırlarına gider. Köyün eğitmeni Rıza’nın öncülüğü ile
toprak kazılıp, bellenir, taşları ayıklanarak üzüm bağı haline
getirilir. Çocuk çocuk, tüm köylü büyük bir hevesle çalışır. Bağlarına
bir zarar gelmesin diye, köyün en yaşlısı Kır Abbas bile, karşılığında
hiç bir şey almadan gece gündüz bekçilik yapar.
Altı yıl sonra bozkır yeşerir, asmalar
üzüm vermeye başlar. İlk ürün o kadar çok olur ki bol şarap yapıldıktan
başka pekmez de kaynatılır. Artanı yol üstün çıkarılarak satılır.
Şimdi Tozak köylüleri için yeni bir
dönem başlamıştır. Herkes eski uyuşukluğunu atmış, canlı, çalışkan,
hayat dolu birer insan olmuştur. Yazık ki mutlulukları uzun sürmez.
Bir gün şehirden kadastro komisyonu çıka
gelir. Memurlar bu yeşeren toprakların kimin olduğunu sorarlar. Gerçi
topraklar öteden beri köyün ortak malıdır ama köylüler bunu ispat
edemezler. Bu yüzden hazine topraklarına el koyar, yeniden köylüye
satmayı teklif eder. İstenen para yüksek olduğundan kimse ödeyemez. Günü
gelince bağlara haciz konur. Köylülerin borçlarına karşı çıkacak olan
ürün alınacaktır.
Tozak, günlerce bu duruma bir çözüm yolu
arar, bulamaz. Üzümlere çocuğu gibi bakan Kır Abbas, emeklerinin
ürününü başkasına vermektense kendi hayvanlarına yedirmeyi yeğ görür.
Köyün bütün hayvanlarını bağlara sürer. Bağlar bir anda eski kıraçlığına
bürünür. Durumu acıyla seyreden köylüler ağlarlar. Artık umutları suya
düşmüştür. Yapacak bir şey kalmamıştır. Eski uyuşuk hallerine dönerler.
Her biri küsüp kabuğuna çekilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder