KONUSU
Sokrates’in Savunması,
Mektuplarla birlikte Platon’un diyaloglardan ibaret olmayan tek
eseridir. Eserde Platon’un felsefesiyle birlikte, hocası Sokrates’in
suçsuz yere idam ediliş aşamaları ile İlk Çağda demokrasi gerçeğini bir
arada görmek mümkündür.
ÖZET
Sokrates’i suçlayanlar
vardır. Bu suçlayanların kim olduğu tam olarak bilinmemekte; fakat
başlarında Melatos’un olduğu sanılmaktadır. Ünlü komedya yazarı
Aristophanes de Sokrate’i Sofistlerle (Şüphecilerle) bir tutmuştur.
Sokrates’in kötü ve yalancı biri olduğu, her şeye karıştığı, eğriyi
doğru olarak gösterdiği gibi suçlamalar söz konusudur. Aristophanes,
eserine Sokrates’in öğrencilere para karşılığında ders verdiğini,
öğrencilerin aklını karıştırdığını yazmaktadır. Oysa Sokrates’in
kimseye verecek bilgisi yoktur.
Bir gün, Sokrates’in bir
arkadaşı halka Sokrates’ten daha bilgili kimsenin olup olmadığını
sormuştur. Tanrı sözcüsü, Sokrates’ten daha bilgili kimsenin olmadığını
söylemiştir. Sokrates, bu olanlardan sonra bilgili bir insan olmadığı
halde tanrı’nın neden böyle bir şey söylediğini düşünüp durmuştur.
Sürekli olarak kendinden daha bilgili birisini arar. Sonunda görür ki
hiç kimse bilgili değildir. Yalnız kendisinin ayrıcalığı, bilgili
olmadığını bilmesidir.
Sokrates, bilgiyi arama
sürecinde bile çok düşman kazanmıştır. Çünkü pek çok kişinin gerçekte
bilgisiz olduğunu ortaya çıkarmıştır. Önce devlet adamlarının
bilgisizliğini ortaya çıkarmıştır. Sonra şairlere gitmiş, onların
şiirlerini yalnız içgüdü ile yazdıklarını ortaya çıkarmıştır. Sanat
sahiplerinin de aynı kusuru taşıdıklarını, bilmedikleri şeylerden dem
vurduklarını ispatlamıştır. Sokrates, aslında asıl bilgiye sahip olanın
Tanrı olduğunu düşünmektedir. Bu süreçte Sokrates, kafasını meşgul
eden soruların cevaplarını ararken çevresinde olup bitenlerin farkına
varmamıştır. Etrafındaki pek çok kişi, onun gençleri doğru yoldan
çıkardığını, tanrıların yerine yeni tanrılar koyduğunu söylemektedir. Bu
söylentiler onu mahkemeye sürükler. Sokrates, mahkum olursa suçlandığı
gibi tanrıtanımaz olduğu için değil, insanların kinini üzerine çektiği
içindir.
Bu gelişmeler karşısında,
Sokrates çok soğukkanlıdır. Ölmek veya mahkum olmak onun umurunda
değildir; o, sadece doğruların peşindedir. Tehlike karşısında yılmamak,
korkmamak onun prensibidir. Ona göre insanların en çok korktuğu şey
olan ölüm, aslında kaçınılacak bir şey değildir. O, sadece kötülük
yapmaktan korkar.
Sokrates, ideallerinden
dönmemekte kararlıdır. O, asla Tanrı dışında kimseye boyun eğmez.
Kendisi aleyhine söylenen her şey asılsıdır. Sokrates’in sürekli
öğrencileri olmadığı gibi malı mülkü de yoktur. O, dünya hayatına önem
vermeyen bilge birisidir. Yargıçları yumuşatmak için mahkemeye asla
ailesini ve çocuklarını getirmez. Kararı, tamamen yargıçların iradeleri
elinde olan Tanrı’ya bırakır.
Sokrates, mahkemede suçlu
görülür. O, bunu beklemektedir ve hiç tepki göstermez. O, herkesten
farklı bir kişidir. İnsanların çoğunluğu gibi, makama, mevkiye, dünya
hayatına önem vermemiştir ki, şimdi de üzülsün. İnsanlara hep erdemi ve
ahlakı öğütlemiştir. Böyle bir insana ancak, devletin hesabına
çalıştığı için ödül verilebilir. Mahkeme para cezası vermez, çünkü
parası yoktur. Sürgün etmez, çünkü sürgüne gittiği yerlerdeki insanları
da fikirleriyle yönlendirecektir. Nihayet ölüm cezası verilir. O, ölüm
cezası verilirken başkaları gibi ağlayıp sızlamamıştır. Yaptığı hiçbir
şeyden dolayı da pişmanlık duymamıştır.
Platon’a göre Sokrates’in
öldürülmesi için oy kullananlar çok acı çekecektir. Kurtulması için oy
kullananlar ise gerçek birer yargıçtır.
Sokrates’e
göre ölüm bir ceza değildir; sadece bir yolculuktur. Ayrıca öteki
dünyada soru sormak yüzünden mahkum edilme tehlikesi de yoktur.
Sokrates, Atinalılardan son bir şey diler: “Çocukları erdemden,
doğruluktan ayrılırsa kendisinin Atinalılara gösterdiği gibi Atinalılar
da onlara yol göstersinler. Çocukları kendilerini çok beğenir ve bu
dünyada bir hiç olduklarını unuturlarsa onları azarlamalarını ister
Atinalılardan.
Sokrates, ayrılı vaktinde ölüme giderken yargıçlar da yaşamaya giderler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder